Sosyal Güvenlik Kurumu, dün tarafımıza noter kanalı ile ulaştırılan yazı ile Birliğimiz ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında üç yıllığına bağıtlanmış olan ‘İlaç Alım Protokolü’nü tek taraflı olarak feshettiğini bildirdikten sonra, bugün (17.12.2009) www.sgk.gov.tr sitesinden yeni bir duyuru yayınlamıştır.
Söz konusu duyuruda fesih işleminin yürürlüğe gireceği tarihe kadar taraflarınca hazırlanmış sözleşmelerin Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri vasıtasıyla yenilenebileceği bildirilmektedir. Kurum, bu açıklama ile bütün enerjisini eczacıların örgütlü gücünü yok etmeye harcadığını bir kere daha göstermiştir. Eczacının sorunu sözleşme ya da aidat bedelleri değil, bir var olma- yok olma mücadelesidir.
Sözleşmelerimiz SGK’nın tek taraflı feshi nedeniyle, 16.01.2010’da bitecek olmasına karşın, SGK meslektaşlarımız üzerinde bir panik havası yaratarak sözleşmeyi bir an önce imzalatmaya çalışmaktadır. Eczacılar haklarını da, SGK’yı da bilmektedir. SGK ne bugün, ne de 16.01.2010’dan sonra eczacının sözleşme yapma ya da yapmama hakkına hukuki yollardan müdahale edemez. Diğer yandan, SGK’nın eczacıdan kaynaklanmayan hatalarda ve her gün değişen geri ödeme kuralları sonucu eczane ödemelerinden yaptığı haksız kesintiler, eczacıya yapacağı ödemeleri 2 gün fazladan bankalarda faizde bekletmesi, iskontolar gibi gelir kalemleri olduğu için, sözleşme bedeline tabii ki ihtiyacı yoktur. Ama eczacının SGK’nın bu haksız uygulamalarından korunmak için her zaman örgütüne ihtiyacı vardır. Eczacılar, Türk Eczacıları Birliği’nin taraf olmadığı, kamu kurum iskontolarını taşımaktan kaynaklı yükümüzün üzerimizden alınmadığı, muayene ücreti tahsildarlığına son verilmediği, bir gecede sanayiye aktarılan tutarların eczacı ve hasta yararına kullanılmak üzere geri alınmadığı bir sözleşmeye imza atmayacaktır.
Birliğimiz, hiçbir zaman diyalog yolunu kapalı tutmamıştır. Ancak SGK’nın dayattığı bir sözleşmeye imza atacak tek bir eczane bile bulamayacağını artık görmesi ve eczacıların sorunlarını çözmek için masaya oturması gerekmektedir. SGK’nın önümüzdeki 28 günü tek tek eczacılarla değil, Birliğimizle taleplerimizin karşılandığı bir protokol yapmaya harcamak için değerlendirmesi, 16.01.2010’da sağlık sisteminde bir kaos oluşmasını engelleyecek tek çözümdür.
Bizler, bu adımların yalnızca birlikteliğimize biraz daha güç kattığını ifade ediyor ve meslektaşlarımızın SGK’nın bu açıklamasına gereken yanıtı vereceği konusunda herhangi bir endişe duymuyoruz. Tüm meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkımızın takdir ettiği, dayanışma duygusu ve bağlılığı bu denli güçlü bir örgütün mensubu olmaktan sadece onur duyuyoruz. Biz eczacılar, mesleğimize, geleceğimize, çalışanlarımızın ekmeğine, hastalarımızın sağlığına ve meslek onurumuza bugüne kadar nasıl sahip çıktıysak bundan sonra da çıkmaya devam edeceğiz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ
SGK'nın Duyurusu İçin Tıklayınız..
|