KAREKODSUZ İLAÇLAR İLE İLGİLİ OLARAK SAĞLIK BAKANLIĞI İLAÇ VE ECZACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERİLEN 21.05.2010 TARİHLİ T.E.B. YAZISI

 

T.C.SAĞLIK BAKANLIĞI
İLAÇ VE ECZACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
      
ANKARA

Bilindiği gibi Genel Müdürlüğünüz tarafından yayımlanan 02.03.2010 tarih ve 2010/12 sayılı Genelgenin 4 ve 6 ncı maddelerinin yürürlüğü ile, 16.04.2010 tarih 2010/24 Sayılı Genelgenin “karekodsuz ürünlere ilişkin işlemlerin 1.6.2010 tarihine kadar tamamlanacağına ilişkin kısmının yürürlüğü Danıştay 10uncu Dairesi tarafından alınan 14.05.2010 tarih 2010/2527 Esas numaralı ve 2010/5302 Esas numaralı kararlar ile durdurulmuştur.
 
Danıştay 10uncu Dairesinin 2010/12 ve 2010/24 sayılı Genelgelerde yer alan, karekodsuz ilaçların 01.06.2010 tarihi itibarıyla karekodlanmış olacağı ve bu işlemin firmaların sorumluluğunda gerçekleştirileceği şeklindeki hükmünün yürütülmesinin durdurulması ile, 30.09.2009 tarih 27362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in geçici ikinci maddesinde yer alan “1/1/2010 tarihinden itibaren üretilen tüm ürünler üzerine, ruhsat/izin sahipleri tarafından karekod konulur. Bu tarihten önce üretilmiş ürünler 1/1/2011 tarihine kadar piyasada satılabilecektir.” Hükmü geçerliliğini korumaktadır.

Anayasamızın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu vurgulanmakta ve 138. maddesinin son fıkrasında “ Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarını uygulamak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez  ” şeklinde açık,  kesin ve buyurucu bir kurala yer verilmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 28. maddesinin 4001 sayılı yasayla değişik 1. fıkrasının tümcesi de  “ Danıştay,  Bölge İdare Mahkemeleri,  İdare ve Vergi Mahkemeleri’nin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye ve eylemde bulunmaya mecburdur.” denilmektedir.

20.05.2010 tarihinde Sağlık Bakanı Sayın Prof.Dr. Recep AKDAĞ başkanlığında yapılan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı, SGK Başkanı, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcıları, GSS Genel Müdürü, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü, Birliğimizin Başkanı ve II. Başkanı, İlaç Firmalarının dernek başkanları, Ecza Depocuları Derneği yetkilileri ve kooperatif temsilcisinin bulunduğu toplantıda, Sayın Bakan tarafından yapılan açıklamada karekodsuz ilaçların “kusurlu ilaç” olarak görüleceği ve bu ilaçların SGK tarafından satın alınmayacağı belirtilmiş olup bu ilaçların akıbeti ile ilgili olarak tereddüt oluşmuştur.

Bu toplantıda, Birliğimiz tarafından Yönetmeliğe aykırı bir Genelge ile 01.06.2010 tarihine çekilmiş olan uygulamanın geçiş sürecinin Danıştay kararı ile yeniden 01.01.2011 tarihine ötelendiği gerçeğinin altı çizilerek; bu ürünlerin SGK tarafından 01.06.2010 tarihinden itibaren satın alınmamasının yada “kusurlu ürün” sayılmasının hukuka uygun olmadığı ifade edilmiş,  bu durumun yeni bir hukuki süreç başlatacağı, bunun yanında, bu ürünlerin tamamının eczaneler tarafından depolara iade edilmesi ile, mevcut kaotik durumun daha da derinleşeceği konusu tüm katılımcıların dikkatine sunulmuştur.

Mevcut durumda, piyasada bulunan her iki ilaçtan bir tanesinin karekodsuz olduğu, ilaç firmaları tarafından bu ilaçların geçici karekod (G2D) ile etiketlenmek suretiyle karekodlu hale getirilmesi sürecinin tamamlanmamış olduğu dik

Makale Tarihi: 26.05.2010
Görüntülenme: 1008