BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Birliğimize Denizli Eczacı Odası tarafından 31.01.2013 tarih ve 0494 sayılı yazı ile,
Bir meslektaşımız tarafından Oda'ya iletilen dilekçede, eczanesine gelen reçetede yazılı olan ilacın eczanesinde bulunmaması sebebi ile eşdeğeri olan ilacı verdiğini, daha sonra hastanın ilacı enjeksiyon yaptırmak için Aile Sağlığı Merkezine gittiğinde Aile Sağlığı Merkezinde görevli bir hekim tarafından hastaya "sana öldürecek ilaç vermişler" denilerek hastanın eczanesine geri gönderildiğini ve konuyla ilgili Denizli Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğüne şikayet dilekçesi yazdığı,
Meslektaşımızın dilekçesine istinaden Denizli Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından Eczacıya iletilen cevabi yazıda ise, muadil ilaç uygulaması ile eşdeğer madde içeren ilaçlar verilebiliyor olsa da, etken madde dışındaki yardımcı maddelerin farklı olabildiği ve bu yardımcı maddelere karşı reaksiyon gelişebildiğinin bilindiği, muadil olarak verilen ilacın daha önce reaksiyonlara sebep olduğu ve hekim tarafından yapılmak istenmediği, dolayısı ile güvenerek uyguladığı preperatı seçmek istediğinin anlaşıldığı ifade edilmekte olup,
Ayrıca hasta tedavisinin hekim ve hasta arasındaki güvene dayandığı kadar hekimin ilaç güvenin de önemli olduğu, piyasada bulunmayan ilaçların ve hekim tarafından yazılan preparatın temininde sıkıntı yaşanan durumlarda Eczacıların muadil ilaç verirken hekim ile diyalog kurarak ilacı seçmesini önerilebileceği belirtilmekte idi.
Eczacıların almış oldukları eğitim doğrultusunda, hekim tarafından reçeteye yazılan ilaç yerine, aynı etkinlik, kalite ve güvenirlilikteki farmasötik eşdeğerini verme yetkisine sahip oldukları konusunun T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun 18 Haziran 2009 tarihli Genelgesi ile de doğrulandığı, bu tür müdahalelerle Eczacıların eşdeğer ilaç verme hakkının engellenmeye çalışılması hususlarının değerlendirilmesi amacıyla T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'na 07.02.2013 tarih ve 4281 sayılı yazı yazılmış olup,
Kurumdan gelen cevabi yazıda; iki ilacın da aynı etken maddeye sahip olduğu, sadece yardımcı maddelerinin farklı olduğu, T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından verilen ilaç ruhsatlarında etkinlik, güvenilirlik açısından ilaçların denetim altında tutulduğu, bu bağlamda ilaçların farklı yardımcı maddeler içerseler bile (formülasyonları açısından) aynı farmasötik formda iseler ilgili Bakanlığın güvenlik şemsiyesi altında yer aldıkları, bahsi geçen ilaçların biyoeşdeğerlik, stabilite ve/veya diğer açılardan eşdeğer olarak tanımlanmış oldukları,
Bu doğrultuda eczacılarımızın Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ve Bütçe Uygulama Tebliği (BUT) talimatları doğrultusunda muadil olan ilacı verebilecekleri ve bunun mesleki ve yasal bir hak olduğu, ayrıca ilacın en düşük fiyatlı olanının verilmesinde bir mahzur bulunmadığı bildirilmiştir.
Yazıda ayrıca, ilacı kullanan hastanın muadil olan ilacı almak istememesi ve reçete edilen ilacı kullanmakta ısrarcı olması durumunda ise; reçete edilen ilacın, hastanın ödemesi gereken fark alınarak verilebileceği ya da eczanede bulunmuyorsa temin edilebileceği, hastanın belli maddelere allerjisi var ise, ilacı reçete eden hekimin bu hususa dikkat etmesi, hastanın eczacıya bilgi vermesi ve eczacının da muadil ilacı verirken bu hususa dikkat etmesi gerektiği belirtilmektedir.
Gerek 18 Haziran 2009 tarihli Genelge, gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun bildirimleri doğrultusunda eşdeğer ilaç verme yetki ve bilgisine sahip olan eczacılarımızın konu ile ilgili mağduriyet yaşamamaları için hastalara eşdeğer ilaç verirken yukarıda anılan hükümleri de göz önünde bulundurarak işlem yapmaları hususunda bilgilerinizi ve konunun tüm üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Uzm.Ecz.Harun KIZILAY
Genel Sekreter