Tüm insanlar hayatta çeşitli amaçlar için mücadele ederler. Kimi siyasi kimi geçinme kaygısı kimi aşk, kimi de kazanma duygusu için mücadele eder. Bu mücadele de insanı hayata bağlar.
Bazıları kazanır, bazıları kaybeder bu mücadeleyi. Ama insanların var oluşlarını bu mücadele belirler. Bu mücadele sonunda kazanç elde etmenin eş anlamlısıdır, başarmak. Başaramamak ise ayrı bir kazanımdır akıllı bir insan için.
Neden başaramadığınızı nasıl yapamadığınızı iyice inceler gerekli dersleri çıkarırsak bir sonraki mücadelede başarı şansımızı yükseltmiş oluruz.
Bu girişten sonra 31 Temmuz 2008 tarihine kadar neden SGK ile kavga etmiş olduğumuzu anlayamadığımızı belirtmek istiyorum.
Hakikaten NE İÇİN?
Hani kamu kurum iskontoları bizim üzerimizden geçmeyecekti? Hani %3 zarar etmeyecektik. Bakıyorum bu tartışmalar hiç olmamış gibi, bizler feryat etmemişiz gibi kamu kurum iskontoları yine bizim üzerimizde.
Ve bu yük üzerimizde olduğu halde TEB büyük zafer kazanmış gibi davranıyor. İnanın anlamıyorum, kafam basmıyor. Siz benim olayları süzmemdeki yeteneksizliğime verin.
Siz anladınız mı? Kamu kurum iskontoları üzerimizde mi? Değil mi? Kazandık mı? Kaybettik mi?
Sorular peşpeşe ve cevaplar iki yönlü. Ama cevabı ne kadar çevirirseniz çevirin 2+2=4 eder.
Bence biz Antalya’da birlik ve beraberliğimizi kazandık ama bizi yönetenler inandırıcılığını yitirdi.
Kazanan biziz, kaybeden onlar.