Değerli Meslektaşlarım,
Ülkemizde sadece serbest eczacılığın faaliyet alanını değil bütün siyasi ve sosyal yaşamı etkileyen, hastalarımızın kolaylıkla ilaç ve eczacılık hizmetlerine ulaşmasını sağlayan Türk Eczacıları Birliği ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında imzalanan Protokolün son günlerine yaklaşıyoruz artık…
Örgüt, bu hususta bütün dikkatini ve enerjisini toplamış durumda gerekli çalışmaları büyük bir özveriyle sürdürmektedir. Geçtiğimiz günlerde Türk Eczacıları Birliği tarafından düzenlenen Protokol Çalıştayı 52 Bölge Eczacı Odası Başkanının katıldığı 100’e yakın katılımcı ile gerçekleştirildi. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve Birlik Hukuk Müşavirliği de tam kadro olarak oradaydı. Çalıştay öncesinde, sırasında ve neticesinde 10. Bölge Eczacı Odası olarak Antalya Eczacı Odası organları da katkıda bulunarak sürece dahil oldu. Burada göze çarpan nokta tüm Eczacı Odalarının Protokol çalışmalarının ciddiyetine uygun katılımı sağlamış olmaları idi.
Çalıştay sonucunda ortaya çıkarılan düşüncelerin toparlanarak Protokol görüşmelerine hazırlanması ve görüşmelerin gerçekleştirilerek yeni bir protokole imza atılması artık Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin ve oluşturulan Protokol Komisyonunun sorumluluğunda görünüyor.
Ancak burada ne Odalarımızın ne de meslektaşlarımızın görevi son bulmaktadır. Ortaya konan strateji gereği Protokol görüşmeleri sürecinde yaşanacak her türlü olumsuz durumda örgütün birlik ve beraberlik içerisinde bir bütün olarak hareket edebilmesi gerekliliği unutulmamalıdır.
Ülkemizin içinde bulunduğu seçim süreci ve sonrası, meslektaşlarımızın ticari yaşamında köklü değişiklikler yapabilecek senaryoları hayata geçirebilir. Hiçbir kurum, kuruluş, sermaye sahibi, şirket ya da dernek, geçmişte olduğu gibi önümüzdeki dönemde de meslektaşlarımızın sorununu kendi problemi olarak görmeyecektir. Öyle ki, ticari olarak negatif etkilerin yansımalarını yaşayan çevreler dahi serbest eczacılığın bugününü ya da geleceğini önceleyen hiçbir girişimde bulunmayacakları algısını son derece kuvvetlice vermektedirler.
Eczacılar, halkımızın komşusu, arkadaşı, sırdaşı, yardımcısı ve en önemlisi birer sağlık danışmanı oldukları gibi haklarını bilen ve bunlar için korkmadan mücadele edebilen, hiçbir grubun karşısında duramadığı, ülkesinin ve mesleğinin genel menfaatlerini her platformda savunan iyi birer vatandaş da olmuşlardır. Gerek ekonomik olarak gerekse de mevzuat uygulamaları yönünden bütün sıkışmışlığa ve daralmaya rağmen üzerine düşen tüm görevleri yerine getiren meslektaşlarımız yeri geldiğinde hakkını istemeyi ve almayı da bilmiştir. Bu kazanımların alınması meslektaşlarımızın örgütü ile birlikte hareket ederek makul mantıklı istekleri her koşulda oluşturabilmesinden geçmektedir.
İnanıyorum ve biliyorum ki en önemli ve kritik dönemlerde başardığımız gibi tüm yurtta vereceğimiz ses ile örgüt bütünlüğü yalnızca protokol görüşmelerine değil mevcut hukuki ve hukuk dışı tüm uygulamalara şekil verecektir.
Sevgi ve saygılarımla …