Değerli Meslektaşlarım,
Geç de olsa gelen sıcaklarla birlikte geride bıraktığımız bahar ayları, mesleğin yapısal ve ticari sorunlarında kalıcı değişiklikler yapacağını düşündüğümüz bir takım mevzuat değişikliği çalışmalarına ve Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin hayata geçmesine sahne oldu.
Çoğunlukla vatandaş ile devlet arasında icra ettiğimiz görev ile ilgili olarak hali hazırda iki tarafa da anlatamadığımız bir çok husus mevcut iken ve işleyiş sırasında mesaimizin büyük çoğunluğunu bu gibi problemler alırken sürekli olarak yapılan mevzuat düzenlemeleri ve bunlar vasıtasıyla meydana getirilmeye çalışılan değişiklikler hepimizi oldukça yıpratıyor.
Mesleğimizin yürütülmesinde tüm bu yenilikler hayata geçerken uzun zamandır yürürlükte bulunan İlaç Fiyat Kararnamesi'nde değişiklikler yapılmak üzere bir takım sektör içi çabalar da ayrıca ilave olarak bu yıl karşımıza çıktı. Örgüt yetkilileri, Bakanlık ve "ilgililer" tarafından yürütülen görüşmeler, global bütçe gerçeklerinin ışığında ilacın vatandaşa ulaşması konusuna "sağlık harcaması" penceresinden bakan eczacıdan başka kimsenin olmadığını göstermiştir. Bunun yanı sıra çeşitli dernek ve kuruluşlar tamamen ticari kaygılarla hiçbir şekilde insan odaklı olmayan bir takım uygulamaları kendi bünyelerinde daha önce ortaya koymuşlar ve direk olarak ifade etmekten kaçınarak özellikle ekonomik anlamda bütün yükü serbest eczacılık mesleğinin üzerine yıkmaya çalışarak İlaç Fiyat Kararnamesine etkide bulunmaya çalışmışlardır.
Eczacı kamuoyu koşulsuz şartsız ilaca kolay ulaşılabilirliği desteklemektedir. Ancak burada gözler her zaman olduğu gibi yine eczacının cebine çevrilmiştir. Yürürlükte bulunan ticaret hukuku, rekabet hukuku kuralları, bu konularda devlet kurumlarının hazırlamış olduğu raporlar hiçe sayılarak bir takım istatistiki verilerle fayda sağlama amacı güdülmüştür.
Bütün bu sermaye odaklı kamuoyu oluşturma gayretleri sürerken mevcut kararnamenin şekli üzerinde bugünden yarına hayata geçilebilecek olan reçetelere "etken madde" yazımı uygulaması masadaki yerini korumaktadır.
İlaç Fiyat Kararnamesinde hedef, karlılıklar üzerinde yapılması gereken değişikliklerdir. Hepimizin yaşadığı gerçek ise; masraflar, harcamalar, ticari bütün metaların fiyatları artarken ilaç fiyatının düşmesi, karlılıklarda bir değişiklik yapılmaması durumunda "sıfır"a ulaşma yarışından başka bir şey değildir. Meslek Hakkı uygulamasına yapılacak uzun yolculuk aşikar görünüyorken mesleğin sürdürülebilir olması için mevcut durumla ilgili iyileştirme yapılması kaçınılmazdır.
2012 Yazının başında uzun yıllar sonra yenilenen 6197 Sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'la beraber özellikle eczane hareketleri konusunda köklü değişiklikler yaşanmaya başlandı. Bağlı Yönetmeliğin yayımlanması ve hayata geçirilmesinin belirli bir süre alması ise meslektaşlarımızın mağduriyet yaşamalarına neden oldu.
Özellikle Kanunun yürürlüğü noktasında yaşatılan belirsizlik neticesinde 2012 Haziranı ve sonrasında gerçekleştirilen eczane hareketleriyle ilgili olarak birçok eczacımız hak kaybına uğramış görünmektedir. Bu hak kayıpları Kurumun bu konuda 2013 Yılında yayımladığı mer-i mevzuat yazılarıyla izin verdiği hareketler neticesinde gerçekleşmiştir.
Yönetmeliğin yayımlanmasına kadar geçen sürede işlem yapan meslektaşlarımız Bakanlık Genelgeleri doğrultusunda aslında 2012 Yılında değişen 6197 Sayılı Yasaya aykırı olarak hareket ettirilmişlerdir. Yönetmeliğin yayımlanması öncesi ve Kanun sonrası sürede daha önce yapıldığı gibi bir takım uygulamalarla mağduriyet yaşayan meslektaşlarımızın sorunlarının aşılması mümkün olabilecektir.
Yoğun gündem içerisinde Odamız, Örgütümüz, Mesleğimiz birikimini kullanarak zorlukları aşmaya devam edecek, gücünü ve kararlılığını her zaman olduğu gibi meslektaşlarından alacaktır.
Sevgi ve saygılarımla sağlıcakla kalınız …